Yeni Yılın Öncelikli Gündemi; İklim Krizi

İklim Krizi’ne çözüm üretmek için tüm yerel yönetimler oluşturdukları alt başlıklara göre harekete geçmeli.

2023 yılı yeni umutlar, beklentiler ve ekonomik zorluklarla başlarken, makro sorunların çözümlerini hızlıca ve kalıcı yolardan üretmek aslında umutları yeniden yeşertmenin en kolay yolu olabilir.

Yerküremizin içinde bulunduğu “İklim Krizi” en öncelikli konu olarak çözüm beklemeye devam ediyor. Ana başlıklarının içinde şehirleşmenin, yaşanılabilir şehirler inşa edebilmenin olduğu Kriz hali çözüme ulaşabilir mi?

Yapılan bir çok çalışmanın verimliliği giderek artıyor diyebiliriz. Kararlılık ve toplumsal birliktelikle çözüm yolları aramak verimliliği yükseltiyor. Aş, iş döngüsünde insanoğlunun sıkışmadan, rahatça yarınlarına güvenle bakabilmesi; doğal kaynakların sürekliliğini sağlamak ile mümkün.

Geçen hafta İstanbul’un barajarında doluluk oranının tehlike sınırlarına doğru indiği açıklandı. Su kaynaklarının en çok tüketildiği alanlar; tarım, endüstri, turizm ve kentsel alanlar.. Otoriteler ve ilgili sektörler tarım ve sanayideki kullanımı etkin hale getirmek için çalışıyorlar, çalışıyorlarsa… bizler de bireysel olarak kendi çözümlerimizi bulmalıyız. Özellikle tamir edilmeyen, kaçak olan sistemlerin tamiri, araç yıkamak için harcanan su, boşa akıtılan mahalle çeşmeleri gibi..basitten başlamak en kolayı.

Suyun doğru kullanımı için Bulancak’taki – Karadeniz’deki kamu yapılarında bir “proje” düzenlense… yapıların tasarımında su kullanımını minimize etmiş olmak düşünülmüş mü? Düşünülmemiş ise revizeler yapılabilir mi? Yağmur suları nasıl etkin kullanılabilir? Yeni yapılar inşa edilirken ulusal ve uluslararası standartlara uymak hedefi konulabilir mi? Karadeniz’in doğasını korumak için suyu etkin kullanarak başlayabilir miyiz?

Suyu korumak, hayatı korumaktır.