Giresun Valisi Enver Ünlü, Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Global Başkanı Enver Yücel’in organize ettiği, Kulakkaya Yaylasında düzenlenen “Kulakkaya İklim Zirvesi” toplantısına katıldı.
BAU Global Başkanı Enver Yücel’in öncülüğünde düzenlenen “Kulakkaya İklim Zirvesi” toplantısı; Giresun ili Dereli ilçesi Yavuzkemal Beldesi Kulakkaya Yaylası’nda bulunan Zifin Otel’de bu sabah saat: 10.30’da başladı.
Liderler için Uluslararası Eğitim Merkezi (CIFAL) İstanbul ile BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü (UNITAR)’ın katkılarıyla, Bahçeşehir Üniversitesi tarafından düzenlenen zirve toplantısı üst düzey katılımcılarla gerçekleştirildi. Üst düzey katılımcıların yanı sıra “Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” alanında görev yapan Birleşmeş Milletler (BM) Türkiye delegasyonu ve kurumlarının temsilcileri, yerel yöneticiler, akademisyen ve medya temsilcileri de zirvede yerini aldı. Zirve toplantısında; Küresel iklim sorunları, Türkiye’nin iklim kriziyle mücadelesi gibi konular, konunun uzmanları ile ilgili Bakanlık temsilcilerinin de katılımıyla ele alındı. Kulakkaya Zifin Otel’de başlayan programın öğleden önceki bölümü protokol karşılaması ile başlayıp, basın röportajı, açılış konuşmaları ve öğle yemeği arası ile sona erdi. Program başlamadan önce Zifin Otel’in bahçesine günün anısına hatıra fidanı diken Vali Enver Ünlü, zirveyi düzenleyen ve katkısı olan kurum ve kişiler ile katılımcıları selamlayarak başladığı açılış konuşmasında “Böyle önemli bir zirvenin Kulakkaya’da düzenlenmesi bizleri ziyadesiyle memnun etti. Bu bakımdan Sayın Enver Yücel’e ve değerli mesai arkadaşlarına İlin Valisi olarak şükranlarımızı sunuyorum. Bu tür faydalı çalışmaların devamını temenni ediyorum. Kasım ayında 26.sı gerçekleşen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı sonrasında hedefleri eyleme geçirmek ve daha iyi bir geleceği birlikte inşaa etmek için eşsiz yaylarımızdan Kulakkaya’mızda sizleri ağırlamaktan memnuniyet duyduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum.
İklim değişikliği, hepinizin malumları olduğu üzere boyutları ve uzun vadeli sonuçları itibariyle insan hayatını riske eden en önemli küresel sorunlardan birisidir. Atmosferdeki sıcaklık artışıyla kendini gösteren iklim değişikliğinin en sık görülen etkileri ise; okyanusların ısınması, buzulların erimesi, olağan dışı doğa olaylarındaki artış ve benzeri olumsuz gelişmelerdir.
Yıllardır bu konuda uyarılar yapılıyordu ama bir şekilde konunun ciddiyeti içselleştirilmiyordu. Ancak geçtiğimiz yıl Sayın Bakan Yardımcımızın da ifade ettikleri gibi ilimizde yaşadığımız sel felaketi ve akabinde bu yıl yaşadığımız , Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketi ve ülkemizin çeşitli şehirlerinde yaşanan orman yangınlardan sonra maalesef durumun daha da ciddi hale geldiğini bizlere yeniden hissettirdi. Büyük bir gayretle hem ilimizde meydana gelen ve ülkemizde yaşanan afetlerin yaralarını Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Sayın Bakanlarımızın desteğiyle, STK’larımızın, alt kurumlarımızın desteğiyle kısa sürede sarmayı başardık ama önümüzdeki dönemde bu tür afetlerin ve olumsuzlukların tekrar yaşanmaması için çok önemli tedbirler almamız gerektiği hepimizin malumları.
İklim değişikliği yalnızca selleri ve orman yangınlarını artırmadı. Gıda krizini de tetikledi maalesef. Sıcaklığın her derece yükselişinde buğday, mısır ve benzeri tahıllar da azalıyor. Acilen önlem almazsak dünya üzerindeki hemen herkesi etkileyecek bir gıda krizi gelecekte bizleri bekliyor olacak. Gıda krizini tetikleyen sorun milyarlarca kişiyi temel gıda maddelerine ulaşmaktan mahrum bırakabilir.
Bugün çok kolay erişebildiğimiz bazı gıdaları tüketmek, ilerleyen yıllarda lükse dönüşebilir. İklim değişiminden kazançlı çıkanlar ise verimli gıda üretimi yapan ülkeler olacak. Biz de hem şehrimiz adına hem ülkemiz adına verimli gıda üretimindeki payımızı artırmak zorundayız.
Bizler, Kutsal Kitabının “Yiyiniz, içiniz fakat israf etmeyiniz” buyurduğu bir dine mensubuz. Bunun gereklerini de hep beraber yerine getirmek durumundayız. Yapılan araştırmalarda; açlık ile besin israfı arasında bir doğru orantı var ve maalesef ikisi de birlikte artıyor. Açlık kadar da dünyada maalesef israf var. Bu israfa dur demediğimiz sürece açlığı da ortadan kaldıramayız. Hayvancılık sektörü de tatlı su kaynaklarının azalması, bulaşıcı hayvan hastalıklarının çoğalması, yem kalitesinin ve miktarının düşmesiyle orantılı olarak büyük risk altında. Günümüzde, ülkelerin enerjiyi üretme ve kullanma biçimi sürdürülebilir değildir. Dünya genelinde üretilen enerjinin %80’i fosil kaynaklıdır. Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak ve emisyonu azaltmak için kömürü tarihe gömülmesi gerekiyor. Bu konuda pek çok adım atılıyor. Ülkemiz, en kısa sürede kömürün elektrik üretiminde kullanımından vazgeçmeyi planlanıyor. Peki bu konuda ne yapabiliriz? Tarım ve iklim politikalarımızı birlikte değerlendirerek, doğal kaynakların restorasyonu, toprakta karbon ayrıştırması ve karbon depolanması, toprak kalitesi ve en uygun su kullanım metotlarını benimsememiz gerekiyor. Birey olarak çevremizi korumalı, iklim değişikliği üzerinde etkisi olan ürünlerin kullanımı konusunda daha hassas davranmamız gerekiyor.
Toplu taşıma araçlarını kullanmak bile karbon salınımının azalmasında ciddi bir rol oynuyor. Rüzgâr ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir yeşil enerji kaynaklarını daha ön planda tutmalıyız. Ormanlık alanlarımızı korumalı, daha çok ağaçlandırma yapmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla ve destekleriyle 11 Kasım’da ağaç bayramı olarak da kutladığımız Milli Ağaçlandırma seferberliği ilan ettiğimiz “Geleceğe Nefes” sloganıyla müşahhaslaştırdığımız bu önemli günü her geçen yıl daha fazla büyük bir gayretle idrak etmeli ve ağaçlandırmaya önem vermeliyiz.Doğaya gerçekten hak ettiği saygıyı gösterirsek, doğa bize bunun karşılığını fazlasıyla verecektir. Bu zamana kadar, çevre duyarlılığı ile ilgili birçok adım atılmış, sözleşmeler imzalanmış, zirveler düzenlenmiştir.
İklim krizi gerçek ve şu anda bu gerçekle maalesef hepimiz yüz yüzeyiz. Ancak harekete geçmek için çok geç değil! İklim değişikliğiyle mücadele, sürdürülebilir bir kalkınma ve sürdürülebilir bir gelecek için kritik öneme sahip. Geri dönüşü olmayan iklim değişikliğini önlemek bizim elimizde. İklim değişikliğiyle mücadelede her ülke, her kurum, her bireyin katkı sağlaması gereken geleceğimiz için çok önemli bir meseledir. Bizler de bugün üzerimize düşen sorumluklarla ilgili fikirlerimizi istişare etmek için siz kıymetli konuklarımızla bir araya geldik. Kulakkaya İklim Zirvesinin hayırlara vesile olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Programın öğleden sonraki bölümünde ise Moderatörlüğünü CIFAL İstanbul Direktörü Prof.Dr.Ebru Canan Sokullu’nun yaptığı, gıda ve tarım, enerji, diploması ve uluslararası işbirliği gibi hususların ele alındığı, üst düzey katılımcıların yer aldığı “COP26 Sonrası Dönemde İklim Değişikliği İçin Çözümler” Yuvarlak Masa Toplantısı gerçekleştirildi.
Vali Ünlü’nün de katıldığı “Kulakkaya İklim Zirvesi” toplantısına; BM Genel Sekreter Yardımcısı ve UNITAR Başkanı Nikhil Seth, Büyükelçi- BM Eğitim ve Araştırma Enstitüsü Mütevelli Heyeti Başkanı Luis Gallegos, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Alex Meia, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece, Eski Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Eski Devlet Bakanı Burhan Kara, Giresun Milletvekili Sabri Öztürk, Ordu Büyük Şehir Beyediye Başkanı Mehmet Hilmi Güler, Giresun Belediye Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, BAU Global Başkanı Enver Yücel, FAO Orta Asya Alt Bölge Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ile İTÜ Meteoroloji ve Afet Yönetimi Profesörü Prof Dr. Mikdat Kadıoğlu gibi üst düzeyde çok sayıda katılımcı oldu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)