KIRMIZI KART

Türkiye şu anda dünya tarihinin en fazla göçmen barındıran ülkesi oldu.
Bugün geçici koruma altındakiler, ikamet izni alanlar ve uluslararası koruma altındakiler diye yasal olarak toplam 4,5 milyon civarında göçmen olduğu ifade ediliyor.
Fakat, sınırlardan halen, her gün binlerce kaçak göçmen geçtiği söyleniyor.
En son AKP genel başkan yardımcısı Mustafa Şen, bugün, Suriye nüfusunun üçte biri Türkiye’de yaşıyor dedi.
Zafer Partisi genel başkanı Ümit Özdağ, 5 milyon kayıtlı, 2 milyon kayıtsız 7 milyon Suriyeli var dedi.
Yani gerçek sayıyı kimse bilmiyor.
Siyasi partilerin Genel merkezleri ne düşünüyor bilemem. Fakat yerel merkezlerde bu sayılardan rahatsız olmayan kimse yok gibi.
Çünkü tarih, bu kontrolsüz ve denetimsiz göçmenler yüzünden dağılmış, kimliğini ve benliğini kaybederek yok olmuş devlet örnekleri ile dolu.
Bana göre ekonominin, ardı arkası kesilmeyen zamların, ezilen emeklinin tek sorumlusu, bir türlü kontrol altına alınmayan, sayıları bile bilinmeyen bu
göçmenler.
Çünkü sayıları bilinmediği gibi, ne gibi ayrımcılıklara, ne gibi haklara sahip olduğu da bilinmiyor.
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon emekli, asgari ücretin çok altında maaş alarak yaşamaya çalışıyor.
Seslerini duyurmak için her türlü yasal haklarını kullanıyorlar, her türlü eylemi yapıyorlar.
Sokakta, pazarda hangi emekliye mikrofon uzatsan geçinemiyorum diye ağlıyor.
Peki siz, sayılarını kiminin 15 milyon, kiminin 7 milyon dediği suriyeli göçmenler den bir kişinin ağladığını, bir kişinin geçinemiyorum dediğini duydunuz mu
Çoğu yerde ev kiraları, emekli maaşını bile geçti.
Halk bir umut, bir ışık beklerken, Ana muhalefet başkanı Özgür Özel, Ardahan’a gitti.
Halkı birlik ve beraberliğe davet edip, güven ve gelecek vaat edeceği yerde;
Doğu ekspresi geliyor Kars’da duruyor. Doğu ekspresin ilk ve son durağının Ardahan olması lazım dedi.
Mersin’de asgari ücretle geçen yıl 155 adet tantuni alınıyordu. 2025 yılı zamları ile birlikte bu adet 92′ ye düştü dedi.
Sonra cebinden kırmızı kart çıkararak hükümeti istifaya davet etti.
Daha bir kaç ay önce ışıkları aç, kapa yaparak hükümeti istifaya davet etti olmadı.
Bir ara tencere, tava kampanyası yaptı olmadı.
Madem cebinde kırmızı kart vardı;
TC ibareleri sökülürken niye göstermedin.
Andımız, ayrımcılık yapıyor diye kaldırılırken niye göstermedin.
Bu memleketin, bu Cumhuriyetin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret edilirken, teröristlerle pazarlık yapılırken, Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen teğmenler disipline sevk edilirken niye göstermedin.
Neymiş hükümete kırmızı kart.
Hükümet dediğin ney! Senin.
Bugün, bütün Hükümet istifa etse, Cumhurbaşkanımızın yeni kabinesini kurma yetkisi var.
Geçti o hükümet istifa günleri.
16 Nisan 2017 pazar akşamı geçerli sayılan 2,5 milyon mühürsüz oyların bile,
Bugün artık mühürlü sahipleri var!