Son günlerde bir mülakat tartışması almış başını gidiyor. İlköğretim çağından üniversite çağına kadar uygulamalı, teorik, sözlü ve yazılı tüm sınavlarını başarmış, son olarak KPSS’den yeterli puanını almış gençlerimiz, bir de..
Son günlerde bir mülakat tartışması almış başını gidiyor. İlköğretim çağından üniversite çağına kadar uygulamalı, teorik, sözlü ve yazılı tüm sınavlarını başarmış, son olarak KPSS’den yeterli puanını almış gençlerimiz, bir de mülakat engelini aşıp hayata atılmanın zorluğunu yaşıyor.
Hepimiz öğrenci olduk, kara tahtalarda tebeşir tozu yuttuk. Fakat bizim dönemimizde bize dayatılan önümüzde koyulan bir engel yoktu. Günümüzde, gençlerimiz iyi bir üniversite kazanmak ve ileride kamu ya da özel sektörde görev alarak hayatlarını devam ettirme gayesini taşıyor. İlkokuldan itibaren mücadeleye başlıyorlar, ilk öğretim bitiğinde iyi bir lise kazanmak hedefinde lise bittiğinde iyi bir üniversite kazanmak hedefinde koşturuyorlar. Dershaneler yetmedi özel dersler, en güzel çağları koşuşturma içinde geçiyor.
Yeterlilik 30 dakikalık mülakatla ölçülemez
Gençlerimiz, kaybetme tehdidini yaşadığında özellikle de konu hayata atılma kaygısı ise korku, stres ve üzüntü gibi birçok duyguyu bir arada yaşarlar. İnsanın doğasında heyecan, kaybetme korkusu hep var olmuştur. Ortalama yirmili yaşlarda olan gençlerimizin, mülakatta jüri önünde bilgisizlikten değil, heyecandan ve gelecek kaygısından konuşamaması, titremesi, dilinin sürçmesi normaldir. Gençlerimizin, eğitim ve öğretim hayatı buyunca her zorluğun üstesinden geldiği halde 30 dakikalık mülakatla geleceklerine etki edilmesinin izahı yoktur.
İktidar seçim zamanında verdiği sözleri unutuyor
14 Mayıs 2023 seçimleri öncesinde iktidarın vaatlerinden birisi de kamudaki işe alımlarda mülakat uygulamasının “görevin getirdiği zorunluluklar dışında” kaldırılması ve KPSS puanına göre atama yapılmasıydı. Seçime kısa süre kala dönemin Milli Eğitim Bakanı da öğretmen atamalarında mülakatın kaldırılacağını söylemişti. “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında, mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız.” demişti.
Özel şirkete CEO almıyoruz
Özel bir şirkette işe alımlarda, işe alım uzmanları veya kurum yöneticilerinin iş başvurusu yapan aday ile adayın pozisyona uygunluğunu değerlendirmek amacıyla yaptıkları görüşme özel sektörde kabul edilebilinir. Süreç sonunda hem aday hem de işe alımı gerçekleştirecek taraflar birbirleri için uygun olup olmadıklarına karar verirler. Ama kamudaki alımlarda gençlerimiz önüne koyduğunuz her engeli başarmış, aşmış ve yeterli puanları almış oldukları halde dakikalar sığan yüz yüze mülakatla gelecekleri ertelenmekte ya da yok edilmektedir.
Kamuda mülakat hak gaspıdır şaibelidir
2016 yılına kadar hayatımızda olmayan mülakat ne oldu da gençlerimizin önüne engel olarak konuldu? Cumhurbaşkanının kendi ağzından seçim vadi olarak “mülakatı kaldırıyoruz” dediği halde, şimdi neden Milli eğitim Bakanı “Siz nasıl çocuğunuzu bir okula yazdırırken öğretmeni görüyorsanız ben de size mahcup olmamak için istihdam ettiğim öğretmeni görmek zorundayım” dedi.
Devletimizin bekası için özel yetenek gerektiren stratejik alanlardaki alımlarda mülakatı anlarım. Fakat mesele bu değil, Mesele bilgiyi beceriyi görmek hiç değil. Mesele; düşündükçe derinleşen bir durum halini almış durumda. Seçim döneminde Millet Vekillerinin ceplerine koydukları not kağıtlarındaki kendine yakın isimleri kadroya dahil etmek diye düşünebilirim. Kendi ideolojik yapılarına uygun nesilleri, temel başlangıç olan eğitim ve öğretimin içinde tutmak ve geleceği kendi istedikleri gibi şekillendirmek olarak düşünebilirim. “Mülakatı kaldırıyoruz” sözünü verdikleri halde, kaldırmamak için bahaneler üreten ve gençlerin istikbaline mülakat engeli koyanlar için olumlu hiçbir şey düşünemem.
Sağlıcakla…
Damga gazetesinden alıntıdır.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)