Giresun Demokrasi Platformu üyeleri, Giresun Atatürk Meydanı’nda Gezi Olayı mücadelelerinin 9 yıl önce olduğu gibi, bugün de gelecekte de devam edeceğini belirten bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Giresun Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Oğuzcan ÖZDEMİR, Demokrasi Platformu adına yaptığı basın açıklamasında; “31 Mayıs 1971 yılında Nurhak’ta “Dileselerdi, düzenin adamları olsalardı şimdi burada cansız yatmazlardı. Birer milyoner olurlardı. Ama onlar halkı, sizleri sevdiler” diyen annenin evlatları Sinan CEMGİL, Kadir MANGA, Alpaslan ÖZDOĞAN’ı; 31 Mayıs 1981’de 12 Eylül faşist yönetimi tarafından Espiye- Kozköy’de uykularında katledilen Mehmet GÜMÜŞ, Hasan SABİTOĞLU, Asım KESER, Zeki SUBAŞI, Ahmet KILIÇ, Gürsel KÜÇÜKYILDIZ ve Alaattin MURTAZA’yı yine 31 Mayıs 2011’de polis gazıyla kaybettiğimiz Metin LOKUMCU’yu katledilişlerinin yıldönümlerinde bu yiğit yoldaşları anıyor; sizleri ne unutacağız ne unutturacağız diyerek, anıları önünde saygıyla eğiliyoruz…
Türkiye tarihinin en büyük halk hareketlerinden birisi olarak siyasal mücadele tarihindeki yerini alan Gezi Direnişinin üzerinden 9 yıl geçti. Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş ölçüde bir kitleyi seferber eden Gezi`nin yarattığı ve yaşattığı değerler uğruna yaşamını yitiren, Gezi ile sembolleşen, Berkin Elvan, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Hasan Ferit Gedik ve Ahmet Atakan’ı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
Türkiye demokrasi mücadelesi tarihinde benzeri görülmemiş kitlesellik ve genişlikteki (79 ilde en az 5 milyon insanın katıldığı) bu direnişin önemi, aradan geçen dokuz yıl içinde sürekli hatırlanmış ve hafızalarımızdaki tazeliğini korumuştur. Dokuz yıldır toplumsal, ekonomik, sosyal, siyasal tüm olay ve olgular artık Gezi Direnişi ile bir biçimde ilişkilendirilmekte, geçtiğimiz yıllar içinde aşınan pek çok değerin, kardeşliğin, barışın ve dayanışma ruhunun yeniden ve yeniden üretilmesine vesile olmaktadır.
Gezi Direnişi`ni yaşanıp biten bir olay olmaktan çıkarıp bugüne ve geleceğe etki eden canlı bir süreç hâline getiren temel neden, Türkiye`de yaşayan ve iktidarın baskıcı, otoriter uygulamalarından rahatsız olan her kesimin alanlara çıkarak tepkisini göstermiş olmasıdır. Türkiye`de yıllardır kamu emekçilerinin, işçilerin, kadınların, gençlerin, toplumun tüm ezilen ve dışlanan kesimlerinin taleplerinin görmezden gelinmesine ya da yok sayılmasına karşı savunulan talepler, günümüzde de geçerliliğini korumaktadır.
Bugüne kadar attığı her adımda, sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, aykırı olan her sesi susturmak isteyen, demokratik talepleri baskı ve şiddet araçları ile bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat ve sahte özgürlükçü yüzü, bugün daha net görülmektedir. Gezi Direnişi sürecinde kullanılan ayrımcı ve kutuplaştırıcı ifadeler ve nefret söylemi, siyasi iktidar temsilcileri tarafından bu gün de devam ettirilmektedir.
Gezi Parkı`nda başlayan direniş kıvılcımı, emekçi halkın en temel haklarını ve çıkarlarını yok sayan baskıcı ve otoriter yönetim tarzına, iktidarın bitmek bilmez saldırılarına ve AKP iktidarının demokratik tepkiler karşısında sürdürdüğü ayrımcı ve saldırgan tutumuna karşı güçlü ve tarihi bir yanıt olmuştur. Gezi Direnişi`nin biriktirdikleri ve mücadelemize kattığı değerlerin yaşam bulması ülkemiz geleceği açısından çok önemlidir. Gezi Direnişi`nin 9. yılını geride bıraktığımız bugünlerde, meydanlarda korku duvarını aşarak birbiriyle dayanışma içinde direnmenin ve kazanmanın tadına varmış olan, bu uğurda evlatlarını yitiren Türkiye halklarının demokrasi, barış ve kardeşlik taleplerindeki ısrarı ve mücadelesi kuşkusuz kararlılıkla sürecektir.
Başta işçi ve emekçiler olmak üzere, toplumun tüm ezilen ve yok sayılan kesimleri Gezi Direnişi`nin açtığı yolda birlikte mücadelesini sürdürecek, mücadelenin olduğu her yerde Gezi`den bir iz, kendisinden bir parça mutlaka olacaktır.
Gezi Direnişi, 1980 sonrasında örülen ve AKP iktidarı döneminde dikenli tellerle çevrilen o büyük duvarı yıkmış, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam!” diyerek bizlere yürünmesi gereken yolu göstermiştir. Bu nedenle Giresun Demokrasi Platformu olarak; Gezi direnişini bir kez daha selamlıyor, Gezi davasından hapsedilen, tutuklanan ve haklarında dava açılan herkesi selamlıyor, tutukluların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
“BU DAHA BAŞLANGIÇ, MÜCADELEYE DEVAM!” diyoruz. GEZİ DİRENİŞİNİ UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ! UNUTTURMAYACAĞIZ!” ifadelerini kullandı.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)