Emek Partisi Giresun Temsilcisi Halit Keskin, memur ve emekli maaşlarında yapılacak artışlar hakkında yaptığı açıklamada “Maaş artışı yetmez, zamlar ve enflasyon durmalı.” dedi.
Memur ve emeklilerin maaş artışları memurların hükümetle yaptıkları toplu görüşme sürecinde bağıtlanıyor. İki yıl üzerinden bağıtlanan anlaşma enflasyon nedeniyle tepkilere neden olmaktadır.
3 Ocak’ta açıklanan enflasyon farkıyla birlikte memur ve emeklilerin maaşlarının belirleneceğine dikkat çeken Emek Partisi Giresun Temsilcisi, “Ortaoyunu şeklinde geçen memurların toplu görüşmelerinde yapılan anlaşmaya göre yaklaşık yüzde 18’e yakın artış olacak. Bu artışın yetersizliği konusunda hemfikir olmayan yok. Bu artış sadaka bile değil. Bu nedenle memur ve emekli maaş artışları gerçek enflasyonun üzerinde olmalı ki, enflasyona ezilme olmasın.” dedi.
Asgari ücret gibi olmasın
Belirlenen asgari ücretin yetersizliğine dikkat çeken Keskin, “Asgari ücrette yüzdelik artış yüksek gibi gözükse de enflasyona göre değerlendirdiğimizde çok yetersiz oldu. Memur emeklinin maaş artışları da buna benzememeli. Gerçek enflasyon dikkate alınmalı ki, memur ve emekliler enflasyona ezilmesinler. Enflasyonun her ay yükseldiği ülkemizde her ay enflasyon oranında işçi ve emekçilerinin maaşları yenilenmelidir. Başkası süreklileşen yoksullaşmayı durduramaz.” dedi.
Her şeyi tek adam belirliyor
Ülkenin tek adam rejiminden olumsuz etkilendiğini belirten Keskin, “Artık tüm açıklamaları Cumhurbaşkanı Erdoğan yapıyor. Açıklama yaparken de sanki bir lütufta bulunuyor gibi konuşuyor. Oysa işçi ve emekçilerin hakları verilmiyor, yoksullaştırılıyor. Sözde maaşta artış yaparken sermayeye de muslukların ağzı açılıyor. Memur ve emeklilerin artışı gerçek enflasyon ve refah payı üzerinden olmalı ki anlamlı olsun. Bilinmeli ki yüzde 50 artış yeterli değil. Ayrıca enflasyon ve zamlar durmalıdır. Yoksa kaşıkla verip kepçeyle geri alınıyor.” dedi.
Mücadele şart
EYT’lilerin ve grevleri yasaklansa da grevlerini sürdürerek haklarını kazanan Bekaert işçilerini örnek gösteren Keskin, “Mücadele eden EYT’liler ve Bekaert işçileri kazandılar. Bu da gösteriyor ki, tek vücut olup mücadele edenler kazanıyor. Kamu emekçileri ve emekliler de bu önemli deneyimleri bilerek ayrı ayrı değil birleşik mücadele etmeli ki, yoksulluk ücretinden kurtulsunlar. Başka çare yok, sesimizi yükseltmeliyiz. Zaman geçmiş değil.” dedi.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)