MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ

Hz. Musa israiloğulları ile birlikte Firavun’dan kaçarken öyle bir yere gelmiş ki; önünde Kızıldeniz, arkasında Firavun ve ordusu.
Tam her şey bitti derken;
Hz.Musa elindeki asası ile denize vurmuş, deniz ikiye ayrılıp ortadan yol açılmış.
Musa ve israiloğulları hep beraber açılan yoldan karşıya geçmeye başlamış.
Bunu gören bütün melekler ellerini göğe açıp, Tanrım; bu insanları mı kurtarıyorsun!
Bunların hepsi mısırlılar gibi puta tapıyor.
Hiç biri beş para etmez.
Hepsi birbirinin aynı demiş.
Tanrı; Bir şeyi kaçırıyorsunuz!
Şuraya bakın, bu insanlar birlikte hareket ediyorlar, birlikte yürüyorlar.
Asıl mesele bu.
Ne yaptıklarını unutun.
Herkes hayatta tökezler.
Fakat insanlar birbirine tutunup birlikte çalışmayı, birlikte hareket etmeyi öğrendikleri an;
Tanrının beklentisi yerini bulur demiş.
Yüce Yaradan”ın bile insanlıktan beklentisi birlik, beraberlik iken,
Bize ne oldu bilmiyorum?
Daha düne kadar hepimiz müslüman
Hepimiz Türk
Hepimiz Fatih’in fedaisi
Hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriydik.
İstanbul surlarına ilk Türk bayrağını diken Ulubatlı Hasan, vücuduna yediği 27 okla, kelime-i şehâdet getirip can verirken, hepimiz kelime–i şehâdet getirerek can verdik.
Seyit Onbaşı, Çanakkale savaşında 215 kilo ağırlığındaki mermiyi kaldırırken hepimiz omuzlarımızda o ağırlığı, o gururu hissettik.
Her ramazan ayında yayınlanan, Peygamberimizin hayatını ve islamiyetin yayılışını anlatan Çağrı filmini, her yıl aynı heyecanla izledik.
Her defasında Hz. Hamza’nın öldürüldüğü sahne yüreğimi burktu.
Her defasında Hamza’ya atılan o mızrak sadece Hamza’nın yüreğini değil, benim yüreğimi de delip geçti.
Çünkü ben,
Fatih’in filminde Fatih’in fedaisi.
İslamiyet filmlerinde HZ. Muhammed’in sahabe si.
Kurtuluş Savaşı destanı yazılırken Mustafa Kemal’in askeri oluyordum.
Çünkü bu Vatanın her karışını, benim atalarım canları ile kanları ile kazandı.
Neymiş kara harp okulunun mezuniyet töreni sonrasında
” Mustafa Kemal’in askerleriyiz ” sloganı atan beş teğmen ordudan ihraç edilmiş.
Bu teğmenleri ihraç edebilirsiniz, fakat, İnsan olanın, Türk olanın yüreğinden söküp atamazsınız.
Çünkü, bu teğmenler yeri geldiğinde, Fatih’in fedaisi.
İslamiyetin bekçisi.
Yeri geldiğinde Mustafa Kemal’in askerleri oluyorlar.
Bu teğmenlerin kılıcı, Hz. Ali’nin kılıcı.
Bu teğmenlerin kılıcı
Laikliğin
Özgürlüğün
Barışın
Huzurun
Birlik beraberliğin kılıcı
Senin kılıcın, benim kılıcım.
Çünkü, Ben de
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERİYİM.