|
||
![]() |
VAN'DAN BİTLİS'E YOL | |
Birol Çetin Üstündağ | ||
Van'dan yola çıkıyoruz. Önce Tatvan'a yüksek dağları aşarak varacağız. Sonra ver elini Bitlis.
Dağlar öyle yüksek, öyle ulu, büyülü. Henüz o yükseltilere çıkmadan Gevaş'a varıyoruz. Gevaş' ın arkasında görülen kocaman Artos Dağı. Sağ tarafta ise masmavi Van Gölü. "Vizontele" filmi Gevaş'ta çekilmişti. Film boyunca şehrin arka planında görülen büyük dağ Artos Dağı 'ydı.Az ileride Akdamar Adası ise sahilden fazla uzakta değil.Adada tarihi bir kilise ve badem ağaçları var.Kilise önceki yıllarda restore edildi.Oradan geçiyoruz, kimi zaman göl kenarından uzaklaşıp yemyeşil bir doğada yol alıyoruz ,bazen de tekrar göl kenarına iniyoruz.
Gevaş'tan sonra yol boyunca Balaban köyü ve Reşadiye Karakolu'nun bulunduğu yerler kalmış aklımda. Sonra dağlardan göl kenarına ve düzlüğe yani Tatvan'a indiğimizde, insan burada yaşayarak geri kalan ömrünü geçirebilir,dedim kendi kendime.
Biraz ileride Muş yol ayrımı,kuzey batıya baktığınızda kocaman bir Nemrut Dağı,bu dağın zirvesinde krater gölü var, bizim yolumuz Bitlis'e gidiyor.Kalmış yirmi kilometre. Bitlis kimbilir kaç yüzyılın şehri.
Bitlis deyince Süleyman Demirel 'in önemli politikacılarından Kamran İnan gelir aklıma, Kamran İnan aslen Hizan ilçesinden,babası ve kendisinin Bitlis'te sözü geçer,ne varki onca hizmetine karşı bir türlü Dışişleri Bakanı olamamıştır.Yine Bitlis deyince aklıma Osmanlı ordusu, Ermeniler, William Saroyan, genç Ferhat Tepe, Nato Caddesi, Musa Bey, dirençli Gülüzar, beş minare, kiliseler, camiler ve daha pek çok semboller gelir.
William Saroyan Bitlis'te doğmadı. Ama Amerikada yaşayan Bitlis'li bir Ermeni ailenin yazar oğludur.Saroyan yıllar önce Bitlis'e ziyarete geliyor,Yaşar Kemal ona eşlik ediyor, Saroyan Bitlis'te dedesinin evini arıyor. O zamanın kültür bakanı Saroyan 'a isterse dede evine benzer ev yapabileceğini söylüyor.
Van'dan Bitlis'e bu yolların tarihi büyük, coğrafyası geniş, ruhu ise onca yok edilmek istenmesine rağmen yerli yerinde duruyor. Bu yüksek plato ve dağlardan aşağıya doğru yol aldığımızda Siirt, Diyarbakır ovalarına ulaşırız. Yol boyunca bir de Veysel Karani türbesine uğrarız, Ziyaret beldesinde, burada şaşırtıcı görüntüler vardı ,uzaklardan gelmiş bir sürü insan daha çok Kürtçe ve Arapçayla dua ediyorlardı,orada okunan dualar her yeri sarıyordu ,insanı duygulandıran, hüzünlendiren, gönlünü hoş eden bir ortamdı türbe. Dışarıda elli derece sıcaklıkta hepimiz o binanın içinde huzurla duruyorduk.
İnsanı mutlu eden nedir? Onları mutlu edenin aidiyet duygusu olduğu açık. Ben bile uzaktan da olsa, bir otobüsün içinde olsam da bu duyguya tanığım, bunu anlayabiliyorum. İnsanlar inançları, dilleri ve kültürleriyle kendini ifade eder, burada olup biten de buydu.
Onlardan çok uzak yerlerde yaşayanlar sizler, siz anlayabiliyor musunuz? Dağların, denizin, insanların, dillerin, şarkıların ruhunu? Anlamak çok zor değil,anlamayı denemek lazım.
Yollar her zaman açıktır. |
||
Etiketler: VAN'DAN, , BİTLİS'E, YOL, , |
|